Global

Türkiye için İsrail İran 12 gün Savaşından Alınan Dersler

İsrail–İran 12 Günlük Savaşı, hava gücü ve siber harbin önemini ortaya koydu. MİT raporu Türkiye için kritik uyarılar içeriyor.

Haziran 2025’te yalnızca 12 gün süren İsrail–İran savaşı, modern hava gücü, füze ve siber harbin gerçek yüzünü ortaya koydu. MİT Akademisi raporu ve kapsamlı analizler, Türkiye için kritik uyarılar içeriyor. Defencetrend olarak da hızlı bir alınan dersler incelemesi yayımladık.

Kısa Savaş, Büyük Dersler

13–24 Haziran 2025 tarihleri arasında yaşanan 12 Günlük İsrail–İran Savaşı, kısa sürmesine rağmen askeri strateji ve teknoloji açısından çağımızın en öğretici örneklerinden biri oldu. İsrail’in ani hava saldırılarıyla başlayan çatışma, İran’ın balistik füze ve SİHA misillemeleri, ABD’nin B-2 bombardımanları ve diplomatik baskılarla son buldu.

Ancak bu kısa sürede yaşananlar, hava gücünün mutlak önemini, siber-elektronik harbin yükselişini ve asimetrik tehditlerin sınırlarını gözler önüne serdi. MİT Akademisi’nin Ağustos 2025 raporu, bu savaşın detaylı analizini yaparak Türkiye için kritik dersler çıkardı ve açık kaynak olarak paylaştı.

İsrail’in Hava Gücü: Teknoloji ve Doktrin

İsrail Hava Kuvvetleri (IAF), teknolojik üstünlüğe dayalı, taarruzi doktriniyle öne çıkıyor. F-35I stealth jetleri, F-15I ve F-16I uçaklarıyla derin taarruz yapabilen İsrail, modern SEAD (hava savunmasını bastırma) taktiklerinde dünya çapında adeta öncü oldu. 1982 Bekaa Vadisi’nde Suriye SAM ağını çökertmesi, günümüzde de İran radarlarını ilk saatlerde imha edebilme kapasitesine sahip olduğunu kanıtlar nitelikte.

İsrail, hassas güdümlü mühimmatlar, uzun menzilli seyir füzeleri ve insansız hava araçlarıyla nokta atışı operasyonlar gerçekleştirebilir. 12 Günlük Savaş’ta açılış safhasında 200’den fazla uçağı aynı anda kaldırarak, yaklaşık 100 hedefe 330’dan fazla mühimmat bırakabilmesi, planlama ve koordinasyondaki üstünlüğünü ortaya koydu. AEW ( Airborne Early Warning, Havadan Erken İhbar) uçakları, ileri radarlar ve yüksek eğitim saatleriyle desteklenen İsrail pilotları, kısa sürede hava hakimiyeti sağlamayı başardı.

İran’ın Hava Gücü: Kısıtlı Kapasite, Asimetrik Strateji

İran Hava Kuvvetleri (IRIAF) ise büyük ölçüde savunmacı bir yapıya sahip. Envanterdeki 180 civarı savaş uçağının çoğu, eski F-4, F-5, F-14, MiG-29 ve Su-24 gibi yaşlı platformlardan oluşuyor. Modernizasyon kısıtlı olduğundan, İran hava-hava muharebelerinde dezavantajlı. Bu nedenle savaşın ilk günlerinde uçaklarını havalandırmaktan kaçınarak, balistik füzeler ve kamikaze dronlara yöneldi.

İran’ın stratejisi, geniş füze stoğu ve insansız sistemleriyle düşmana zarar vermek üzerine kurulu. 2019’da Aramco tesislerine yapılan saldırıda görüldüğü gibi, asimetrik yöntemlerle konvansiyonel zayıflıklarını telafi etmeye çalışıyor. Ancak 2025’teki savaşta bu yöntemler İsrail’in çok katmanlı savunmasını aşmakta zorlandı.

Savaşın Seyri: Hızlı Darbe, Sınırlı Misilleme

Savaşın ilk günlerinde İsrail, İran’ın radarlarını, füze bataryalarını ve kritik tesislerini eş zamanlı hava saldırılarıyla felç etti. İran, yüzlerce balistik füze ve SİHA ile karşılık verdi, fakat bunların çoğu İsrail’in Iron Dome, David’s Sling ve Arrow sistemleri tarafından etkisiz hale getirildi. Yalnızca küçük bir kısmı Tel Aviv ve Hayfa’da sınırlı hasara yol açabildi.

İsrail’in istihbarat üstünlüğü de belirleyiciydi. Mossad ve Unit 8200’ün yıllara dayanan hazırlıkları sayesinde İran’daki radar ve füze tesisleri içerden sabotajlarla devre dışı bırakıldı. Bazı üst düzey İran komutanları ilk günlerde nokta saldırılarla öldürüldü. Bu, savaşın daha başlamadan yönünü tayin eden bir sürpriz faktör oldu.

Hava ve Füze Savunma Sistemleri

İsrail, dünyadaki en gelişmiş katmanlı hava savunma mimarilerinden birine sahip. Iron Dome kısa menzilde, David’s Sling orta menzilde, Arrow-2 ve Arrow-3 uzun menzilde, Patriot bataryaları da ek destek vererek katmanlı  savunmaya destek verdi aktif görev yaptı. Bu sistemler, ABD’nin erken uyarı uyduları ve X-band radarlarıyla entegre edilerek balistik füzeleri çok erken safhada tespit edebiliyor.

İran ise S-300PMU2 ve yerli Bavar-373 gibi uzun menzilli sistemlere, 3. Hordad ve Mersad gibi yerli orta menzilli SAM’lere, Tor-M1 ve Pantsir-S1 gibi kısa menzilli savunma unsurlarına güveniyor. Ancak AWACS eksikliği ve elektronik harp karşısında kırılganlıkları ciddi bir zaaf. Nitekim savaşın ilk günlerinde İsrail’in elektronik taarruzları sonucu birçok radar susturuldu.

Pasif Savunma ve Yeraltı Tesisleri

Her iki taraf da pasif savunmaya önem veriyor. İsrail, neredeyse her evde sığınak bulunması zorunluluğu sayesinde sivil kayıpları minimuma indiriyor. Askeri üslerinde uçaklar için koruganlar ve sahte hedeflerle aldatıcı taktikler kullanıyor.

İran ise yeraltı üsleriyle dikkat çekiyor. 2023’te tanıtılan Eagle 44 yeraltı hava üssü ve “füze şehirleri”, İran’ın hava saldırılarında bile ikinci darbe kapasitesini korumasını sağlıyor. Bu, İran’ın tamamen felç edilmesini zorlaştıran stratejik bir avantaj.

İstihbarat ve Siber Harp

İsrail’in başarısında istihbarat ve siber harp unsurları kritik rol oynadı. Mossad’ın saha ajanları, Unit 8200’ün siber kabiliyetleri ve Predatory Sparrow gibi grupların ekonomik altyapıya saldırıları, İran’ı içeriden zayıflattı.

İran da siber saldırılarla karşılık verdi; İsrail’in elektrik ve su altyapısına yönelik denemeler yaptı, ancak sınırlı başarı sağladı. 2011’de ABD’ye ait bir RQ-170 İHA’yı ele geçirdiğini iddia eden İran, elektronik harp kabiliyetini göstermiş olsa da 2025 savaşında bu kapasiteyi etkili şekilde sahaya yansıtamadı.

Havacılık ve Sanayi Gücü

İsrail; İsrail, yüksek teknoloji odaklı ama çevik bir savunma ekosistemine sahip. 2024’te savaş koşullarının etkisiyle askerî harcaması %65 artarak 46,5 milyar $’a çıktı; bu, GSYH’nin %8,8’i gibi olağanüstü bir seviyeye karşılık geliyor (SIPRI). Bu artış, 1967’den beri görülen en keskin yıllık sıçrama olarak kayda geçti.

İsrail’in küresel pazardaki amiral şirketleri Israel Aerospace Industries (IAI), Rafael ve Elbit Systems. 2024’te IAI 6,1 milyar $ satış ve 25 milyar $ sipariş birikimi açıkladı; Rafael “rekor satış” yılı bildirdi; Elbit’in 2024 geliri 6,8 milyar $, sipariş birikimi 22,6 milyar $ oldu. Bu çekirdek üçlü; F-35I entegrasyonları, Python/Derby hava-hava füzeleri, SPICE güdüm kitleri, Iron Dome–David’s Sling–Arrow katmanlı hava savunması, Harop/Heron/Hermes İHA ailesi, AESA radarlar ve EH podları gibi kritik alt sistemlerde hem iç talebi besliyor hem de ihracatta referans yaratıyor. İsrail’in Jericho balistik füze hattı ve Ofek keşif uyduları da ekosistemin stratejik derinliğini gösteriyor.

İran; İran, yaptırımlar nedeniyle ileri uçak/aviyonik alanında sınırlı; buna karşılık balistik füze ve İHA üretiminde ölçek ve yaygınlıkla öne çıkıyor. SIPRI’ye göre İran’ın 2024 askerî harcaması 7,9 milyar $ (reel olarak %10 düşüş); bu tablo, savaş dışı kalemlerin şeffaf olmaması ve döviz kuru etkileri nedeniyle “resmî verilerle” sınırlı. Alternatif çalışmalarda (örn. Iran Open Data/FDD) 2024 için ~16–17 milyar $ bandına işaret eden, bütçe dışı akışları da içeren tahminler var; 2025 için çifte/üç kat artış planları açıklandı.

Bu, Tahran’ın savunma kalemlerini hızla arttırmayı hedeflediğini gösteriyor, ancak makro baskılar ve şeffaflık sorunu sürüyor. İran’ın sanayi omurgasını MODAFL’a bağlı kümeler oluşturuyor: Aerospace Industries Organization (AIO); Shahid Hemmat (SHIG) ve Shahid Bagheri (SBIG) füze grupları; Defense Industries Organization (DIO); havacılıkta IAIO/HESA, Qods ve Shahed Aviation gibi kümelenmeler öne çıkıyor.  Bu yapı özellikle katı yakıt MRBM/SRBM hatları ve Shahed-136/Mohajer/Ababil gibi İHA’larla dış pazarlarda (örn. Rusya) görünürlük kazandı.

Karşılaştırmalı tablo.

İsrail’in modeli “niteliksel üstünlük + yüksek teknoloji + kalın sipariş birikimi” üzerine kurulu: F-35I entegrasyonları, akıllı mühimmat ve katmanlı hava savunma ihracıyla hem döviz girdisi yaratıyor hem de savaş zamanı ikmali kendi içinde çevirebiliyor. (IAI/Rafael/Elbit’in 2024 satış ve backlog verileri bunu teyit ediyor.)

İran ise “nicelik + düşük birim maliyet + yaptırıma dayanıklı tedarik” formülünü benimsiyor: balistik füze hatları ve kamikaze İHA’lar, modern muharip uçak boşluğunu asimetrik ateş gücü ile kapatıyor; fakat motor/aviyonik, AESA radar, 5. nesil uçak gibi alanlarda teknoloji açığı devam ediyor. SIPRI verisiyle bakıldığında mutlak harcama farkı dramatik; alternatif yerel tahminler bütçe dışı kalemleri eklese bile Ar-Ge derinliği ve sofistike platform üretimi tarafında İran’ın hâlâ dezavantajı var.

Türkiye İçin Dersler

MİT raporu ve sahadaki gelişmeler ışığında Türkiye için öne çıkan dersler şu şekilde özetlenebilir: Türkiye, acilen katmanlı hava savunma mimarisini tamamlamalıdır. SİPER, HİSAR ve gelecekte lazer tabanlı sistemler entegre edilmeli, NATO radar ağıyla tam uyum sağlanmalıdır.

Hava kuvvetleri modernizasyonu, MMU/KAAN projesiyle 5. nesil bir kapasiteye ulaşmalı, eldeki F-16’lar Block 70 seviyesine modernize edilmelidir. Uzun menzilli taarruz kabiliyetleri korunmalı, insansız sistemlerle entegrasyon derinleştirilmelidir.

İstihbarat ve siber kabiliyetler güçlendirilerek, düşman savunmasını felç edebilecek önleyici operasyonlar yapılabilmelidir. Pasif savunma alanında, yeraltı üsleri ve sivil sığınak altyapısı güçlendirilmeli, kritik tesisler koruganlarla desteklenmelidir.

Yerli savunma sanayi, füze ve İHA üretiminde bağımsızlığı artırmalı, elektronik harp ve radar teknolojilerine daha fazla odaklanmalıdır. Ayrıca müttefiklerle teknoloji paylaşımı ve tatbikat işbirlikleri artırılarak, farklı senaryolara hazırlık yapılmalıdır.

Kısa sonuç

12 Günlük Savaş, geleceğin çatışmalarında hava üstünlüğü, siber saldırılar ve istihbarat kabiliyetlerinin belirleyici faktörler olacağını bir kez daha ortaya koydu. İsrail, teknolojik üstünlük ve istihbarat başarısıyla kısa sürede üstünlük sağlarken, İran geniş füze stoğu ve yeraltı tesisleriyle direncini ortaya koydu. Türkiye için ise mesaj nettir: hava üstünlüğü ve çok katmanlı savunma olmadan caydırıcılık mümkün değildir.

Sosyal Medyalardan Bizi Takip Edebilirsiniz:

Yazarın Diğer Haberleri

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi sitemiz için devre dışı bırakınız.