
Türkiye-Libya İşbirliği: Doğu Akdeniz’de ki Azerbaycan
Türkiye-Libya işbirliği anlaşmaları Doğu Akdeniz'deki ekonomik ve askeri çıkarlar için kritik bir adım. Türkiye için Libya yarın ikinci bir Azerbaycan olabilir
Türkiye-Libya İlişkilerinde Stratejik Dönüm Noktası
2019 yılında imzalanan Türkiye-Libya Güvenlik ve Askeri İşbirliği Anlaşması, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendiren önemli bir adım oldu. Bu anlaşma, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ekonomik ve askeri çıkarlarını koruma stratejisinde kritik bir rol oynarken, Libya’nın geleceğine yönelik istikrar arayışlarına da destek sağlamaktadır.
Türkiye-Libya İşbirliğinin Temel Anlaşmaları
Türkiye ile Libya arasında bugüne kadar imzalanan önemli anlaşmalardan bazıları şunlardır:
- Askeri Eğitim İşbirliği Mutabakat Muhtırası: Libya’nın askeri kapasitesini artırmayı amaçlayan eğitim desteğini kapsamaktadır.
- Medya Alanında Stratejik İşbirliği: Bilgi paylaşımı ve medya politikaları üzerinde yoğunlaşan bir işbirliğini içerir.
- Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası: Libya’ya askeri ekipman sağlanması ve eğitim desteği sağlanmasını kapsar.
- Akdeniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat: Doğu Akdeniz’de ekonomik bölgelerin sınırlarını belirleyen anlaşmadır.
Bu anlaşmalar sayesinde Libya ve Türkiye, özellikle Doğu Akdeniz’de petrol, doğalgaz ve balıkçılık gibi ekonomik kaynakların yönetimi konusunda önemli kazanımlar elde etmiştir.
Doğu Akdeniz’de Stratejik Konum ve EastMed Projesi
Doğu Akdeniz’deki anlaşma, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını genişleterek Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın haksız taleplerini bertaraf etmiştir. Türkiye, Libya ile oluşturulan sınırlar sayesinde, EastMed boru hattı projesinin ekonomik olarak daha uygun bir rota olan Türkiye üzerinden geçirilme ihtimalini artırmıştır.
ABD’nin EastMed projesine desteğini çekmesi, Türkiye-Libya ortaklığını daha da önemli hale getirmiştir. Bu durum, iki ülkenin enerji kaynaklarının güvenliği ve verimli kullanımı için birlikte hareket etmesini zorunlu kılmaktadır.
Libya’nın Stratejik Önemi ve Türkiye’nin Katkısı
Osmanlı’dan günümüze kadar Türkiye için önemli bir stratejik konuma sahip olan Libya, Kaddafi sonrası dönemde yaşanan siyasi istikrarsızlıklarla gündeme gelmiştir. Türkiye, Libya’ya sunduğu siyasi ve askeri destekle Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) güçlendirmiştir.
Türkiye, bu destekle sadece kendi ulusal çıkarlarını değil, aynı zamanda Libya’nın istikrarını da hedeflemektedir. İki ülke arasında kurulan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması, bölgesel işbirliğinin ekonomik ve askeri boyutlarını güçlendirmiştir.

Geleceğe Dair Öngörüler
Türkiye-Libya işbirliği, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, Doğu Akdeniz’deki dengeleri de etkilemeye devam etmektedir. Girit güneyi ve Libya açıkları gibi stratejik bölgelerdeki ortak çalışmalar, hem ekonomik hem de askeri alandaki işbirliğini derinleştirmektedir.
Libya’nın askeri kapasitesinin geliştirilmesi ve bölgedeki müttefiklerle ortak çalışmalar, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki güvenlik politikalarını daha sağlam bir temele oturtmasını sağlayacaktır.
Kazanan Libya, Türkiye ve bölgesel istikrar
Türkiye ve Libya arasındaki işbirliği, iki ülke için de kazan-kazan prensibine dayalı bir gelecek vadetmektedir. Bu anlaşmalar, yalnızca ekonomik çıkarların korunmasını değil, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasını da hedeflemektedir.
Libya ile olan tarihi, kültürel ve ekonomik birliktelik yanı sıra siyasi olarak da kurulan ilişki ve yapılan anlaşmalar gelecekte Türkiye -Libya arasında savunma ve güvenlik iş birliği kapsamında ortak harekat ve operasyonlar yapmamızı gerektirebilir.
Libya İkinci Azerbaycan
Aslında Libya ile olan geçmişteki ve bu gündeki beraberliğimize bakarak gelecekte ortak bir kaderin parçaları olacağımızı ön görmek çok zor olmayacaktır. Özellikle münhasır ekonomik bölge nedeniyle önemli bir konuma yükselen Türkiye-Libya Güvenlik ve Askeri İşbirliği Anlaşması nedeniyle Azerbaycan da ki gibi bir desteği bir gün Libya içinde vermemiz söz konusu olabilir.
Bu nedenle bu günden Libya hükümeti ile ileride birlikte yapacağımız muhtemel harekatlar için hazırlıklarımızı yapmamız gerekebilir. Libya içinde birlik ve beraberliğin sağlanması sonrasında gerçekleşmesini umduğumuz böyle bir harekatın hazırlıkları yıllarca sürebilir ve stratejiden-göreve parolasıyla detaylı sabırlı ve iyi bir planlama gerektirebilir.
Günün sonunda; Libya kara alanları ile Libya Türkiye Münhasır Ekonomik Bölgelerine harekât alanı gözüyle bakıldığında kendi içinde birçok sorunu ve fırsatı beraber içerdiği görülmektedir. Libya ile Ekonomik ve askeri işbirliği anlaşmaları yapmış olmamız tıpkı Azerbaycan’da olduğu gibi bize sorumluluklar ve yapacak işler dikte etmektedir. Bu anlaşmalar kapsamında zaten devam eden süreçlerin uzun yıllar daha devam edeceğini ve bölgesel istikrar ve huzur için varlığımızın gerekli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Bayraktar diplomasisi sonucu olan Türk İnsansı Hava araçlarını Libya da görmezden gelmemek lazım.