Savunma Sanayi

KAAN Ortak Üretimi: Türkiye ve Pakistan El Ele

Türkiye ve Pakistan, beşinci nesil KAAN savaş uçağı için ortak fabrika kurmayı planlıyor. Bu hamle, Asya’daki stratejik dengeleri değiştirebilir.

Türkiye ve Pakistan’dan KAAN Hamlesi: Asya’da Yeni Denge

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen KAAN, Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı projesi olarak tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Yabancı basında yer alan yeni iddialara göre, Türkiye ve Pakistan bu uçakla ilgili üretim sürecini ortak bir fabrikada yürütmek için kolları sıvadı. İki kardeş ülke arasında gerçekleşecek bu iş birliği, Asya bölgesinde stratejik sonuçlar doğurma potansiyeline sahip. Ayrıca, söz konusu haberlerde Ukrayna’nın da geçtiğimiz yıl KAAN’a ilgi duyduğu ve Türkiye’den bu uçakları satın almayı planladığı belirtildi.

Türkiye ve Pakistan: Ortak Üretim Fabrikası

Haberlere göre, Ocak 2025’te gerçekleştirilen Pakistan-Türk Sanayi Fuarı’ndaki ortak çalışma grubunun 8. toplantısında, iki ülke arasındaki savunma iş birliğini derinleştirmek adına önemli görüşmeler yapıldı. Fuara 32 Türk ve Pakistan merkezli kurumun temsilcilerinin katıldığı, bu süreçte KAAN savaş uçağı üretimi için ortak bir fabrikaya dair somut adımların atıldığı ifade ediliyor. Proje hayata geçtiğinde, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki bilgi birikimi ve teknolojik kabiliyetleriyle Pakistan’ın yüksek düzeydeki askeri ihtiyaçları aynı potada eritilecek.

KAAN Muharip Uçağı
KAAN, TUSAŞ tarafından geliştirilen ve beşinci nesil özelliklere sahip olarak tasarlanan bir savaş uçağı projesi.

KAAN, TUSAŞ tarafından geliştirilen ve beşinci nesil özelliklere sahip olarak tasarlanan bir savaş uçağı projesi. Türk Hava Kuvvetleri’nin mevcut F-16 filosunu kademeli olarak değiştirmesi ve uluslararası pazarda rekabet edebilir bir konuma gelmesi hedefleniyor. Yabancı basında yer alan değerlendirmelerde, KAAN’ın radar görünürlüğü düşük tasarım, ileri aviyonikler, yapay zekâ destekli görev bilgisayarı gibi yeni nesil savaş uçaklarında bulunan kritik teknolojilerle donatıldığı özellikle vurgulanıyor.

Pakistan’ın JF-17 Bağımlılığını Azaltacak

Haberde dikkat çeken bir diğer nokta, Pakistan’ın halihazırda Çin’le ortak geliştirdiği JF-17 savaş uçaklarına olan bağımlılığını azaltma isteği. Ortak üretimle hayata geçirilmesi planlanan KAAN projesi sayesinde, Pakistan askeri teknoloji alanında daha fazla özerklik kazanarak, Çin dışı kaynaklarla da ilişkilerini güçlendirebilecek. Bu durum, bölgede uzun süredir var olan Çin-Pakistan savunma iş birliğinin tekelleşmesine karşı alternatif bir yol açabilir.

Üretim sürecindeki iş birliği sadece savaş uçaklarıyla sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Haberde, iki ülkenin drone sektörü, hava savunma sistemleri ve iletişim teknolojileri gibi farklı savunma dallarında da ortak projeler geliştirmeyi hedeflediği belirtiliyor. Türkiye’nin insansız hava araçlarında elde ettiği uluslararası başarı ve Pakistan’ın coğrafi-stratejik ihtiyaçları düşünüldüğünde, bu alanlardaki potansiyel iş birliği hem ekonomik hem de stratejik anlamda büyük getiriler vaat ediyor.

Türkiye’nin Küresel Etkisi ve Savunma İhracatı

Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı geliştirme kabiliyeti, ülkenin savunma sanayii ihracatını ve küresel etkisini artırma hedefleriyle doğrudan örtüşüyor. KAAN üretimi için planlanan ortak fabrika, Türk savunma firmalarına daha düşük maliyet, daha geniş üretim kapasitesi ve dost ülkelere teknoloji transferi gibi avantajlar sunabilir. Bu sayede Türkiye, hem ekonomik anlamda kazanç elde eder hem de bölgesel nüfuzunu güçlendirebilir.

Pakistan’a gelince, yerel savunma sanayisini canlandırmak ve hava kuvvetlerini modernize etmek için bu iş birliğini bir fırsat olarak görüyor. Habere göre, KAAN gibi ileri seviye bir savaş uçağının ortak üretimi, Pakistan’a gelişmiş savunma teknolojilerine ulaşma ve askerî özerkliğini artırma imkânı tanıyacak. Üstelik, bu süreçte Pakistan’ın yurt dışına olan bağımlılığı da büyük ölçüde azalabilir.

Ukrayna’nın İlgisi ve Asya’daki Denge

Geçtiğimiz yıl Ukrayna’nın da KAAN savaş uçaklarına ilgi duyduğu ve Türkiye’den tedarik etmeyi planladığı iddiası, bu projenin uluslararası kapsamının ne kadar geniş olabileceğini gösteriyor. Ukrayna’nın da işin içinde yer alması, Doğu Avrupa’dan Orta Doğu’ya ve Asya’ya uzanan geniş bir coğrafyada Türkiye’nin savunma sanayii ürünlerine olan talebin giderek arttığının bir işareti.

Pakistan ile Türkiye’nin kuracağı ortak üretim hattının, özellikle Asya ve Orta Doğu ekseninde yeni bir askeri güç dengesi oluşturabileceği belirtiliyor. Batılı güçlere alternatif olarak daha erişilebilir maliyetlerle ileri teknoloji üretmenin, bölgesel dinamikleri önemli ölçüde etkilemesi bekleniyor. Bu adımın, Çin’in bölgedeki nüfuzuna karşı bir denge oluşturma potansiyeli de sıklıkla dile getiriliyor.

Stratejik Ortaklık ve Gelecek Projeler

İki ülke arasında uzun yıllardır var olan dostluk ve askeri iş birliği, bu ortak fabrika girişimiyle birlikte yeni bir seviyeye taşınıyor. Haberde, söz konusu hamlenin teknik ve endüstriyel boyutlarının ötesinde, diplomatik ilişkiler üzerinde de güçlü etkileri olacağı vurgulanıyor. Türkiye’nin özellikle son dönemde bölgesel bir savunma lideri olma yönünde ciddi adımlar attığı göz önüne alındığında, Pakistan ile KAAN projesi üzerinden kurulacak bu yakın ilişki, uluslararası arenada Ankara’nın elini daha da güçlendirebilir.

Aynı zamanda, “ortak teknolojik gelişme” ifadesiyle açıklanan bu proje, savaş uçakları üretiminin çok ötesinde bir bütünleşme imkânı sunuyor. Sensör entegrasyonu, yapay zekâ tabanlı savaş sistemleri ve elektronik harp gibi konularda da iki ülke, uzun soluklu AR-GE çalışmaları yürütme olanağına sahip olacak. Bu ise sadece Türkiye ve Pakistan için değil, bu iki ülke ile ilişkileri bulunan diğer aktörler için de jeopolitik denklemleri değiştirebilecek bir hamle olarak yorumlanıyor.

Asya’da Denge Değişiyor

TUSAŞ’ın KAAN savaş uçağı etrafında şekillenen Türkiye-Pakistan iş birliği, savunma sanayii alanında büyük bir kilometre taşı olma potansiyeline sahip. İki ülkenin ortak bir fabrika kurma planı, bölgede stratejik öneme sahip yeni bir güç bloğu ortaya çıkarabilir. Çin’e olan bağımlılığını azaltmak isteyen Pakistan, Türkiye’nin ileri savunma teknolojilerine ortak erişim sağlayarak kendi askeri kapasitesini çeşitlendirebilir. Türkiye ise savunma ihracatı ve diplomatik etkinlik bakımından kazanımlar elde ederek, küresel rekabette konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Bütün bunlar, KAAN projesinin sadece Türkiye’nin değil, Asya’daki güç dengelerini yeniden tanımlamak isteyen ülkelerin de ilgisini çekeceğini gösteriyor. Ukrayna örneğinde olduğu gibi, daha fazla ülkenin bu projeye katılması veya tedarikçi konumuna geçmesi hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.

Sosyal Medyalardan Bizi Takip Edebilirsiniz:

Haber Bültenimize Abone Olun!
Bültenimize katılmak için e-posta adresinizi girin.

Yazarın Diğer Haberleri

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi sitemiz için devre dışı bırakınız.