ABD Roketleri Akıllanıyor: 1,7 Milyar Dolarlık Lazer Kiti

Modern muharebe sahasında “maliyet-etkin vuruş” ihtiyacının her geçen gün artması üzerine ABD Donanması harekete geçti. 10 Aralık 2025 tarihinde duyurulan gelişmeye göre Donanma, savunma sanayisi devi BAE Systems ile toplam değeri 1,7 milyar dolara (yaklaşık 59 milyar TL) ulaşan beş yıllık devasa bir sözleşme imzaladı. “Belirsiz Teslimat/Belirsiz Miktar” (IDIQ) formatında düzenlenen bu stratejik anlaşma, ABD ve müttefik envanterlerinde bulunan on binlerce güdümsüz roketi “nokta atışı” yapabilen akıllı mühimmatlara dönüştürmeyi hedefliyor.

Anlaşmanın ilk ayağı olarak 322 milyon dolarlık kesin siparişin onayı verilirken bu hamle küresel mühimmat krizine karşı atılmış en somut adımlardan biri olarak görülüyor.

Teknolojik Dönüşüm: APKWS Kiti Nedir?

Sözleşmenin merkezinde yer alan APKWS (Gelişmiş Hassas Öldürücü Silah Sistemi), sıfırdan üretilen yeni bir füze sistemi olmaktan ziyade dahiyane bir “akıllandırma” çözümüdür. Sistem, Soğuk Savaş döneminden bu yana orduların elinde milyonlarca adet bulunan standart 2,75 inç (70 mm) Hydra 70 roketlerini hedef alıyor.

Teknolojinin çalışma prensibi ve mimarisi şu detayları içeriyor:

• Tak-Çıkar Güdüm: Kit, standart roket motoru ile harp başlığı arasına vidalanarak entegre edilen bir ara gövde parçasından (WGU-59A/B) oluşuyor. Bu tasarım sayesinde mevcut roket stokları herhangi bir değişikliğe uğramadan kullanılabiliyor.

  

• Kanat Üzeri Arayıcılar: APKWS’nin en yenilikçi yönü, “Dağıtık Açıklıklı Yarı Aktif Lazer Arayıcı” (DASALS) teknolojisidir. Lazer sensörleri füzenin burnunda değil açılan kontrol kanatçıklarının üzerinde bulunur. Bu sayede roket hem havadan hem de yerden lazerle işaretlenen hedefe kilitlenip ilerleyerek vuruşunu gerçekleştirir.

• Vuruş Hassasiyeti: Güdümsüz bir Hydra roketi geniş bir alana saçılım yaparken APKWS donanımlı bir roket hedefini bir metrenin altında bir sapma payıyla vurabilir.

Drone Savaşlarının Ekonomisi ve VAMPIRE Etkisi

Bu anlaşmanın zamanlaması, Ukrayna ve Orta Doğu’daki çatışmalardan alınan derslerle doğrudan bağlantılıdır. Sahada 20 bin dolarlık bir kamikaze drone’u düşürmek için milyon dolarlık Patriot veya AMRAAM füzelerini kullanmanın sürdürülebilir olmadığı acı bir tecrübeyle anlaşıldı.

Maliyet-etkinlik denkleminde APKWS şu avantajları sunuyor:

• Ucuz Önleme: Birim maliyeti yaklaşık 25-30 bin dolar bandında olan bu roketler, pahalı hava savunma füzelerine kıyasla çok daha ucuz ve bol bulunan bir alternatif yaratıyor.

• Anti-Drone Başarısı: ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) verilerine göre son dönemdeki operasyonlarda düşürülen dronların yaklaşık %40’ı pahalı füzeler yerine savaş uçaklarından atılan bu lazer güdümlü roketlerle imha edildi.

• Mobil Hava Savunma: Ukrayna’ya gönderilen VAMPIRE sistemleri örneğinde olduğu gibi APKWS karadaki kamyonetlere monte edilen basit lançerlerden ateşlenerek mobil ve ucuz bir hava savunma şemsiyesi kurabiliyor.

Esnek Tedarik Modeli ve Küresel Stoklar

İmzalanan 1,7 milyar dolarlık sözleşmenin “IDIQ” yapısında olması kritik bir önem taşıyor. Bu yapı Donanmaya önümüzdeki beş yıl boyunca değişen tehdit algısına ve stok durumuna göre sipariş miktarını artırıp azaltma esnekliği tanıyor.

BAE Systems bu devasa talebi karşılamak için New Hampshire ve Teksas’taki tesislerinde üretim kapasitesini maksimuma çıkaracak. Sözleşme sadece ABD ordusunu değil “Yabancı Askeri Satışlar” (FMS) kanalıyla müttefik ülkeleri de kapsıyor. Bu durum özellikle Eurofighter Typhoon gibi Avrupalı platformların da APKWS’yi standart mühimmat olarak benimsemesinin ve NATO genelinde ortak bir “lazer güdümlü roket standardı” oluşmasının önünü açıyor.

Meskûn Mahal ve İkincil Hasar Avantajı

APKWS’nin bir diğer stratejik avantajı ise düşük ikincil hasar (collateral damage) özelliğidir. Hellfire gibi büyük füzeler vurdukları binayı tamamen yıkabilecek güce sahipken APKWS’nin küçük harp başlığı cerrahi bir hassasiyet sunuyor. Özellikle sivil nüfusun yoğun olduğu şehir çatışmalarında sadece hedeflenen pencereyi, aracı veya odayı imha edip çevredeki sivillere zarar vermeme yeteneği operasyonel komutanların elini güçlendiriyor.

Bu anlaşma ile ABD, mühimmat depolarındaki “nicelik” (çok sayıda aptal roket) avantajını “nitelik” (hassas vuruş) gücüne dönüştürerek geleceğin hibrit savaşlarına hazırlık yapıyor.