
STM NETA 300: Türkiye’nin su altı insansız gücü geliyor
STM’nin geliştirdiği NETA 300, 300 metre derinlikte 24 saat görev yaparak Türkiye’nin su altı insansız sistemlerdeki boşluğu dolduracak.
STM NETA 300: Türkiye’nin Su Altı İnsansız Gücünde Yeni Dönem
Türk savunma sanayii, su altında insansız sistemler geliştirme alanında önemli bir adım daha atıyor. STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) tarafından geliştirilen NETA 300, derin sularda uzun süreli görev yapabilen milli ve yerli bir insansız denizaltı sistemi olarak dikkat çekiyor.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, TEKNOFEST İstanbul’da yaptığı açıklamada, dünyada bu alanda büyük bir boşluk olduğunu vurgulayarak, “NETA 300, 24 saatten fazla suda kalabilecek, 300 metre derinliğe kadar görev icra edebilecek. Kritik görevleri yerine getirebilecek sonar, sensör ve kamera sistemleriyle donatılmış durumda” dedi.
NETA 300’ün Görev Kabiliyetleri
Yeni nesil insansız deniz aracı olan NETA 300, yalnızca derinlik ve dayanıklılığıyla değil, görev çeşitliliğiyle de öne çıkıyor. Başta mayın tespiti ve imhası, kritik altyapı güvenliği, arama-kurtarma, keşif ve istihbarat faaliyetleri olmak üzere birçok görevde kullanılabilecek.
Özellikle otonom hareket kabiliyeti, gelişmiş sonar sistemleri ve uzun menzilli operasyon yetenekleriyle, Türkiye’nin hem askeri hem de stratejik sahada elini güçlendirecek.
Milli Savunma Sanayinde Yeni Bir Adım
STM, daha önce ADA sınıfı korvetler, İ sınıfı fırkateynler, STM500 denizaltısı ve KARGU kamikaze dron gibi projelerle Türk savunma sanayisinin öncülerinden biri olmuştu. Şirket, bu projeler sayesinde yüksek yerlilik oranına ulaşarak hem Türk Deniz Kuvvetleri’ne hem de dost ülkelere önemli ihracatlar gerçekleştirdi.
Bugün STM’nin gelirlerinin yaklaşık %65’i ihracattan elde ediliyor. Pakistan, Ukrayna, Malezya ve Portekiz gibi ülkelerle imzalanan anlaşmalar, Türkiye’nin savunma sanayii ihracatında ulaştığı seviyeyi gözler önüne seriyor.
İnsansız Sistemlerde Gelecek: Dron ve Otonomi
Güleryüz, geleceğin savaşlarında otonom sistemlerin kritik rol oynayacağını belirterek, “Savaş alanlarında artık dron-dron savaşları yaşanıyor. Bu noktada hem operatör yetiştirmek hem de teknolojiyi geliştirmek büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
STM, KARGU, ALPAGU, TOGAN ve BOYGA gibi insansız hava araçlarıyla başladığı yolculuğu, artık denizaltı sistemlerine de taşıyor. NETA 300, bu vizyonun su altındaki ilk ürünü olacak.
Yerli ve Milli Gücün Önemi
Savunma sanayiinde yerlileştirme çalışmalarının önemine dikkat çeken Güleryüz, “Ekonomik olarak bazen dışarıdan almak cazip görünebilir ama kritik teknolojilerde her zaman yerli üretim şart. NETA 300 de bu vizyonun en güçlü göstergesi” dedi.
Türkiye’nin Savunma Vizyonunda NETA 300
STM’nin geliştirdiği NETA 300, yalnızca teknik bir proje değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma vizyonunu yansıtan stratejik bir adım. Otonom kabiliyetleri, derin su operasyonları ve geniş görev yelpazesiyle NETA 300, geleceğin savaş sahasında Türkiye’yi öne çıkaracak.
Yakında testleri tamamlanacak olan sistem, Türk Silahlı Kuvvetleri ve dost ülkelere sunulacak. Böylece Türkiye, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu bir alanda güçlü bir aktör haline gelecek.





