
KIZILELMA Dünya Gündeminde: Türkiye Çin’e Rakip NATO Gücü
Yabancı basın KIZILELMA’ya odaklandı. Türkiye, insansız sistemlerde Çin ile rekabet edebilen NATO ülkesi konumuna yükseldi.
KIZILELMA Uluslararası Gündemin Merkezinde
Türk savunma sanayisinin en çarpıcı projelerinden biri olan BAYKAR üretimi Bayraktar KIZILELMA, uluslararası savunma basınında geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Yabancı medya organlarında yer alan değerlendirmelerde, Türkiye’nin insansız hava araçları ve insansız savaş uçağı alanında küresel pazara yön veren aktörlerden biri hâline geldiği vurgulanıyor. Özellikle Ukrayna savaşı sonrası artan İHA talebine Ankara’nın verdiği en güçlü yanıtlardan birinin KIZILELMA olduğu ifade ediliyor.
Haberde dikkat çeken bir diğer değerlendirme ise Türkiye’nin, insansız sistemler alanında Çin ile rekabet edebilecek seviyeye ulaşan bir NATO ülkesi konumuna gelmesi oldu.
AKINCI’nın Son Testleri Yakından İzleniyor
Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi, Bayraktar AKINCI TİHA’nın son canlı atış testleri ile yeniden uluslararası gündeme taşındı. İtalyan basını, bu testleri yalnızca teknik bir başarı olarak değil, Türkiye’nin uzun vadeli askeri ve endüstriyel vizyonunun sahadaki somut yansıması olarak değerlendirdi.
Yapılan yorumlarda, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde kısa vadeli çözümler yerine, sürdürülebilir ve bağımsız bir ekosistem kurmayı hedeflediği vurgulandı.
İtalyan Basını: Stratejik Yönelim Netleşti
İtalya’nın önde gelen savunma haber platformlarından Report Difesa, Bayraktar AKINCI’nın gerçekleştirdiği son testlerin, Türkiye’nin savunma sanayisinde izlediği stratejik yönelimi açık biçimde teyit ettiğini yazdı. Haberde, tamamen yerli imkânlarla geliştirilen hassas mühimmatların platforma başarıyla entegre edilmesinin; sensör, silah ve operasyonel kabiliyetlerin Ankara’nın tam kontrolünde olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi.
Bu durumun, Türkiye’nin yalnızca bir hava aracı üreticisi değil, bütüncül bir sistem geliştiricisi olarak hareket ettiğini gösterdiği vurgulandı.
“Türk Teknolojik Bağımsızlığının Temel Dayanaklarından Biri”
Report Difesa analizinde, söz konusu gelişmelerin yalnızca askeri değil, politik anlamda da güçlü bir mesaj içerdiğine dikkat çekti. Türkiye’nin 2019 yılında S-400 hava savunma sistemi alımı nedeniyle F-35 programından çıkarılmasının ardından, insansız hava araçları sektörünün Türk teknolojik bağımsızlığının temel sütunlarından biri hâline geldiği belirtildi.
Haberde, 2021 yılında envantere giren Bayraktar AKINCI’nın, ilk dönemde kapasitesinin tam olarak doğrulanmasının beklendiği, ancak son testlerle birlikte sistemin artık tam operasyonel seviyeye ulaştığının net biçimde görüldüğü kaydedildi.
AKINCI Politik ve Stratejik Bir Sembol
İtalyan savunma sitesi, AKINCI’nın çok yönlü kullanım kabiliyetine de özel bir parantez açtı. Yüksek irtifa ve uzun menzilli bir insansız hava aracı olarak tasarlanan AKINCI’nın; Suriye’de terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen operasyonlarda, ayrıca deprem sonrası arama kurtarma faaliyetlerinde etkin şekilde kullanıldığı hatırlatıldı.
Bu esnek görev profili sayesinde AKINCI’nın yalnızca askeri bir platform değil, aynı zamanda politik ve stratejik bir sembole dönüştüğü ifade edildi.
KIZILELMA’ya Özel Vurgu
Haberde küresel güvenlik ortamı da detaylı şekilde ele alındı. Ukrayna savaşıyla birlikte insansız hava araçlarının modern savaşlardaki kritik rolünün net biçimde ortaya çıktığı, ancak hava savunma sistemleri ve elektronik harp karşısındaki sınırlılıkların da görüldüğü belirtildi.
Türkiye’nin bu tabloya teknoloji seviyesini yükselterek karşılık verdiği ve Bayraktar KIZILELMA ile insansız savaş uçağı segmentinde de iddialı bir konuma yükseldiği yorumu yapıldı.
“Çin ile Rekabet Edebilen Bir Aktör”
Report Difesa, Türkiye’nin İHA ihracatını da stratejik bir kaldıraç olarak değerlendirdi. Türk insansız hava araçlarının Libya, Suriye ve Dağlık Karabağ gibi sahalarda askeri dengeleri etkilediği; Afrika ve Orta Doğu’daki etkinliğini giderek artırdığı ifade edildi.
Özellikle Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmaların teknoloji transferi ve yerel üretimi de kapsamasının altı çizilerek, bu yaklaşımın Türkiye’yi NATO içinde bölgesel dron pazarında Çin ile rekabet edebilen bir oyuncu hâline getirdiği vurgulandı.





